Uçakta Keramet Vardır
Uçakta Keramet Vardır
(Pakize Şirin yarayı pansuman ederken.)
Süheyla Saban : Aa!.. Hemşireymiş hemşirke!.. Maşallah güzel de kız Allah için. Öyle değil mi Bedrettin.
(Bedrettin duymaz. Hıyar turşusu ziftlenmektedir.)
Necla Mercümek : Pek de maharetli bak. Kesti zibidinin burun kanamasını iki dakkada. Ay Süheyla Abla, kıza bakayım derken ilmek kaçırdım, iki ters bi düz müydü ya, iki düz bir ters mi? Of ya bak, burası biraz kısa oldu. Hiç istemediğim gibi öremedim bu süveteri. Şişin numarası mı büyük geldi ne!..
Süheyla Saban : Bedrettin Bedrettin yeter corcor olacaksın! Hay hıyarlara oturasın… Bakim kız… Aa şura şura, işte şurada çift sıra gitmemişsin… Boş veeeer… Avustralya çok sıcaktır. Süveteri müveteri kimse giymez. Karıları bile cıbıldak gezer….
Necla Mercümek : Öyle deme abla ya… Heveslük benümküsü…
(Deha Deprem, kameranın dar açısından konuşulanları dinlemektedir, daha fazla dayanamaz ve…)
Deha Deprem : Doğru valla bacım öyle demeyin. Hadi Avustralya’da değil ama ya bir adaya düşersek lazım olmaz mı bu süveter…
Süheyla Saban : Nası yaniii?
Deha Deprem : Hani olur ya açılır bi sır kapısı düşeriz içine. Ada soğuktur, hele deniz kıyısı. Keser adamı valla…
Süheyla Saban : Ay ağzını hayra aç nası laf öyle. (Fısıldar) Necla kız bu herif düşmekle kafayı bozmuş. Aptal da bi tipi var. İster misin malum olsun, töbe töbe…
Necla Mercümek : Ablaaa!... Sen o herifi boş ver de şu hemşire kıza bak. Pamuk gibi değil mi? İzmirliye benziyo, İzmirin kızları böyle güzel olur… Bizim Neşet’e çok yakışır değil mi bu.
Süheyla Saban : Dayı torunu Neşet canım. Hani şu polis olan var ya… Acaba çeyizi tam mı kızın. Teni teni.. teni çok güzel… Hamama falan götürüp bakmak gerekmez.
Süheyla Saban : Bak şimdi… (Seslenir) Kızıııım!..
Pakize Şirin : Buyurun teyzeciğim.
Süheyla Saban : Kızım ne güzel iş görüyorsun, bekar mısın sen?..
(Süheyla ileriye doğru eğilmiştir ki, kafasına koridordan hızla geçen genç bir adamın beli çarpar.)
Süheyla Saban : Yuh… Yavaş be!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder