Gökkubede Job Madileri
[Uçağın arkalarında bir yerde]
Hakkı Terzi: Baba bize biraz çerez getirsene (Hostese seslenmektedir)
Ya Selim abi, sıra sende yeter artık bir saattir madiden joba dönüyon biteceksen bit artık. Türbülansa bilem konsantre olamadım be senin elini takip etmekten.
Abii, bizim bu kahvedeki mallar ne yapıyordur acaba, he ? Sen kalk köhne bir kahve köşesinden ver elini Avusturalya, ver elini kangru alemleri... Kolay mı gaza geldik acaba ya? Huylanmıyor değilim aslında biliyon mu?
Bak şimdi ne güzel Kenan abi, söylemiştir çayını bekliyordur, ciğerci Necmi'nin midebozan ciğerlerini. Valla o dandik ciğerler bile burnumda tüttü be... Ne yapacaz nasıl çalışacaz? Nasıl duracaz elin gavur memleketinde bir türlü almıyor kafam ama hayırlısı bakalım.
Hooop Selim abi... Alooo yine uyuyakaldın ya... Ulan Selim abi iki rekat da uyuma be..
Selim Taşdelen: Ne var lan? Ne var? Uyuyacam tabi... Sanki Erdek'te çay bahçesindeyiz , kağıt oynuyoruz. Herifteki rahatlığa bak ya.. Biz adama ayıp olmasın, yolda canımız sıkılmasın diye oyun oynalalım dedik, adam olayı milli dava haline getirdi. Yeter sıkıldım oynamıyom. Hadi.. Hadi... Bak sen de dalgana, ne yapıyorsan yap. Otur kağıtlarda fal falan bak.
Hakkı Terzi: Vayy be Selim Abi biz de seni delikanlı bilirdik. Bir de döv de rahatla be... Uyu ne halin varsa gör... Çok umurumdaydı sanki, okyanus geçiyoruz ben de sen rahatla uçak korkusu hissetme diye oynayalım dedim. O kadar hap aldın, kafa kıyaklaştı herhaldeki kaynıyon sağa sola...